18 Kasım 2010 Perşembe

Empire of the Sun (1987)

Savaş filmi denildiğinde çoğumuzun aklına İkinci Dünya Savaşı ile ilgili yapılmış filmler gelir. Bu tip filmlerin büyük bir oranı da Avrupa Kıtası' nda geçer. İşte nedir hepimizin bildikleri bu savaşla ilgili; parmak bıyıklı deli bir diktatör vardır. Kavgası uğruna yarattığı kocaman savaş makinesini Avrupa' nın üzerine salar. Fransa ve İngiltere ise savaşın girdabına çekilirken Amerika da hafiften rengini belli etmeye başlar. Avrupa' da bunlar yaşanırken, dünya savaşı başka coğrafyalarda da kurbanlarını seçmiştir. Rusya düzlüklerinden Moskova' ya, Pasifikte' de Japonya' dan Avustralya' ya kadar her karış toprak ele geçirilmesi gereken bir hedef ve her karış toprak aynı zamanda da savunulması gereken bir mevzi olmuştur.

İkinci Dünya Savaşı, bu bahsettiğimiz coğrafyalar ve ülkeler üzerinde cereyan etmiştir ve müttefikler tarafından kazanılmıştır. Bütün belgeseller ve tarihçiler de konuyu genel olarak bu şekilde ele alırlar. Ancak kanımca bu büyük savaşı yukarıda bahsettiğim minicik kalıba sığdırmakla hata yapıyorlar. İkinci Dünya Savaşı ne zaman başladı? Bunu hepimiz 01 Eylül 1939 olarak biliyoruz. Alman ordusu Polonya sınırından içeri girer ve işgale başlar. Evet doğru savaş 01 Eylül 1939' da başladı. Ancak Avrupa' daki savaş 01 Eylül 1939' da başladı. Başka nerede savaş vardı ki? İşte bütün tarihçilerin unuttuğu nokta da tam burada. Unutulan bir şehir veya bir eyalet değil. Ne yazık ki kocaman bir ülke. Neresi mi? Çin. Kısaca bahsetmek gerekirse, Japon İmparatorluğu kauçuk hammaddesinin teminini garanti edebilmek adına 1937 senesinde Çin' i işgal etmeye başladı. Japon ordusu bölgenin en güçlü ordusuydu. Çinlilerin kaçmaktan ve teslim olmaktan başka seçenekleri yoktu. Şimdi tekrar sormak istiyorum sorumu. İkinci Dünya Savaşı ne zaman başladı? Bence 1937' de başladı. Dünya savaşı sadece Avrupa Kıtası' nda mı sürdü? Tabiki hayır. Zaten ismi üzerinde "Dünya Savaşı". Peki bu uğurda ilk kurşun ne zaman ve nerede sıkıldı? 1937' de Çin topraklarında işgalci Japon ordusu tarafından sıkıldı. O zaman kim ne derse desin benim için bu savaş 1937' de başlamıştır. İşte bu bloğun konusu olan Empire of the Sun (1987) filmi de gözlerimizi bu unutulmaya yüz tutmuş savaşa çevirmemizi sağlıyor. Çin - Japon Savaşına.

Empire of the Sun (1987)

Sene 1941, Japon İmparatorluğu ve Çin yaklaşık dört senedir savaşın pençesindedir. Japon işgal ordusu kırsal kesimin büyük çoğunluğunu ve birkçok kasaba ile şehirin kontrolünü eline geçirmiştir. Shanghai' da ise, uluslararası yerleşim bölgesinin diplomatik güvenliği ile koruma altında bulunan, binlerce batılı, kendi ana vatanlarındakine benzer hayat tarzlarından ödün vermeden yaşamlarını sürdürmektedir. İngilizlerin 19' uncu yüzyılda gelip bölgeye yerleşmesi ile başlayan batılı istilası Shanghai' ın bir bölümünü yabancılaştırmış, batılıların İngiliz tarzı oteller, bankalar, ofisler, kliseler ve evler yapmaları ile adeta yabancı bir görünüm kazanmıştır. Ancak zamanları azalmaktadır. Uluslararası yerleşim bölgesinin dışarısında Japonlar mevzilenmiş beklemektedir. Tabiki Pearl Harbour baskını için. Bu baskınla beraber Shanghai' daki binlerce batılı Japon ordusu tarafından esir alınır ve toplama kamplarına götürlürler.

Shanghai' daki Yabancı Yerleşim Bölgesi

Şavaş filmleri genelde bayan izleyiciye hitab etmez. Tank, top, tüfek, çatlama ve patlamalar, bütün bunlar çoğu bayan izleyiciyi sıkılgan bir duruma doğru sürükler. Bunun sebebi genelde bütün bu tarz filmlerin, savaşı askerlerin gözünden biz izleyiciye aktarmasıdır. Empire of the Sun alışılmışın tersine savaşı bizlere askerlerin değil, sivillerin gözünden anlatıyor. Bunun en büyük nedeni de savaşlarda en büyük acıyı ve yıkımı sivillerin yaşaması. İşte bu sebepten dolayı iddia ediyorum ki erkek izleyiciler kadar bayan izleyiciler de bu filmi büyük beğeni ile izleyecekler. J.G. Ballard' ın aynı adlı, yarı biyografik romanından beyaz perdeye, gösterişli yapımların usta yönetmeni Steven Spielberg tarafından aktarılan filmin başrollerini Christian Bale ve John Malkovich paylaşmakta.  

Empire of the Sun - Roman

Film, Shanghai' ın uluslararası yerleşim bölgesinde yaşayan ve aristokrat bir ailenin tek erkek çocuğu olan Jamie 'Jim' Graham (Christian Bale)' ın hayatını konu almakta. Jim, koruma altındaki bölgede dış dünyada neler olduğundan habersiz ailesi ile birlikte rahat bir yaşam sürmektedir. 1941 Pearl Harbour baskınını takiben Japon ordusu tarafından işgal edilmeye başlanan ulusararası yerleşim bölgesindeki batılı nüfus, panik ve kargaşa içerisinde ülkeden kaçmaya çalışır. Bu kargaşa sırasında ailesinden kopup kalabalık içerisinde kaybolan Jim, hiç de alışık olmadığı Shanghai sokaklarında çaresiz kalır. Bu sırada Amerikalı bir denizci olan Basie (John Malkovich) ile yolları kesişir. İkisi birlikte Japon askerleri tarafından esir alınır ve Soochow Creek toplama kampına götürülürler.

Empire of the Sun (1987) - Christian Bale

Empire of the Sun' ın yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenen Steven Spielberg' in sayısız yapımcılık ve yönetmenlik deneyimi olduğunu hatırlatmama gerek yoktur sanırım. Kuşkusuz sinema tarihinin en etkili ve sözü geçen yönetmenlerinden biri ile karşı karşıyayız. Bu incelemede Steven' ın yapımcı kimliğini bir kenara bırakıp sadece yönetmenliğinden bahsetmeyi uygun görüyorum. Yönetmenlik kariyerine, hepimizin müziğini çok iyi bildiği ve denizlerde terör estiren bir büyük beyaz köpekbalığını konu alan Jaws (1975) filmi ile başlayan Steven, bu film ile yakaladığı yükselişi, dünya dışından canlıların insanlarla temasa geçme fenomeni ile ilgili olan Close Encounters of the Third Kind (1977) filmi ile pekiştirir. 1980' lere gelindiğinde tüm dünyanın bildiği bir yönetmendir ve serisini, elinde kamçısı ile hazine peşinde koşan Indiana Jones filmi Raiders of the Lost Ark (1981) ve dünya dışı şirin bir yaratığın yanlışlıkla dünyaya gelmesini konu alan, E.T.: The Extra-Terrestrial (1982) filmleri ile sürdürür. Bütün bu filmlerden elde ettiği deneyimini 1987 senesine gelindiğinde Empire of the Sun için kullanıcaktır. Spielberg' in bu filmden sonraki yönetmenlik deneyimlerinden ise bir başka Spielberg filminin bloğunu yazarken bahsetmek istiyorum.

Empire of the Sun (1987) - Christian Bale, Steven Spielberg ve John Malkovich

Empire of the Sun' ı izlerken Spielberg' in adeta filme elleri ile şekil verdiği hissine kapılıyorsunuz. Shanghai sokaklarının kusursuz bir şekilde elli sene geriye götürülmesi, binlerce figüranın tek tek giydirilerek büyük başarı ile işgal altında kaçışan bir halkı canlandırması ve tabi Steven' a özel duygu yüklü, çaresizlik ve keder sahnelerin beyaz perdeye mükemmel saflıkta aktarılması. Bütün bunlar filmi birkaç basamak daha yukarıya taşımaya yardımcı olan unsurlar.

Empire of the Sun (1987) - Christian Bale ve Steven Spielberg

Filmde Jim rolü ile karşımıza, son yıllarda beğeni ile izlediğimiz, Christian Bale çıkıyor. Empire of the Sun çekilirken henüz 13 yaşında olmasına rağmen son derece başarılı bir oyunculuk sergileyen Christian' ın, bu performası ile "Olağanüstü Genç Aktör Performansı" ödülüne layık görüldüğünü öğrendiğimde açıkcası şaşıramadım. Christian' ın oyunculuğu ve Steven' ın bakış açısı ile Jim Graham karakteri bütün filmi başarı ile domine ediyor. Ünlü oyuncunun en başarılı filmleri arasında, geceleri suçluları yarasa gibi avlayan bir süper kahramanı canlandırdığı Batman Begins (2005) ve The Dark Knight (2008) yer almakta.

Empire of the Sun (1987) - Christian Bale

Biraz Jim karakterinden bahsetmek gerekirse; içerisinde yaşadığı şehrin gerçeklerinden uzak tutularak yetiştirilen ve tamamen İngiliz aristokrasisi ile büyüyen çocuk doğu kültürüne son derece yabancı kalmış. Bu kültür yabancılaşmasından dolayı evinden çıkıp, dış dünya ile karşı karşıya kaldığında çevresinden korkan ve anlam veremeyen ifadeler ile etrafında olup biten gerçekleri gözlemleyen küçük bir çocuk olmaktan kaçamıyor. Tam da bu noktada ufak bir yansıtma yapmak istiyorum. Bugün hepimiz biraz Jim gibi değil miyiz? Haddinden büyük bu şehrin içerisinde belirli bi kültürle yetiştirilip, hayatlarımızın büyük bölümünü kendi kendimize yarattığımız küçük İstanbul' cuklarda geçirmiyor muyuz? Bizler de kabuklarımızdan çıkıp uzak semtlere gittiğimizde bir çeşit minik kültür çatışması ve hatta kültür şokcukları ile karşı karşıya kalmıyor muyuz?

Empire of the Sun (1987) - Christian Bale

Bu küçük ingiliz çocuk, aynı zamanda uçaklara ilgi duymakta. Özellikle savaş uçaklarına meraklı olan Jim' in odası uçak maketleri ile dolu. Onun için hobi olan uçak sevgisi, savaşın kendilerine gelmesi sonucu gökyüzünde belirmeye başlayan gerçek ve gürültülü savaş uçakları ile saplantıya dönüşüyor. Filmin başlarında kudretli Japon ordusunu destekleyen ve Japon ordusunun ünlü Zero Fighter uçaklarına hayranlık duyan Jim, savaşın sonlarına doğru Amerikan uçaklarını daha çok beğenmeye başlar. 1945 senesinde gelindiğinde, Amerikan P-51 Mustang' lerinin Japon uçaklarına karşı elde ettikleri üstünlük bu beğeni değişiminin en büyük nedenlerinden biridir.

Empire of the Sun (1987) - Christian Bale

Empire of the Sun' ın bir diğer baş rol oyuncusu ise Basie karakteri ile John Malkovich. Bu filmde John' un yeteneğini ilk kez bu denli başarı ile sergilediğini görüyoruz. İlerleyen yıllarda Hollywood' un asi oyuncularından biri haline gelecek olan John' un diğer bilinen filmleri arasında, entrikalarla dolu bir baştan çıkarma oyunu olan Dangerous Liaisons (1988), ülkedeki krizde gezinen ve daha iyi bir yaşam hayal eden iki kafadarın hikayesini anlatan Of Mice and Men (1992) ve tabiki Being John Malkovich (1999) dikkatlerden kaçmamalıdır.

Empire of the Sun (1987) - John Malkovich ve Christian Bale

Filmin çekildiği Shanghai ise savaştan önce doğunun Paris' i olarak biliniyordu. Yabancı nüfusun egzotik yaşam tarzı da bu imaja katkıda bulunuyordu. Şehirin savaş döneminde son derece çeşitli bir nüfusa sahip olması ve zengin batılıların fakir doğululardan çok farklı bir hayat yaşaması, filmi son derece başarılı bir izolasyon örneği yapıyor.

Empire of the Sun (1987) - Christian Bale

En Beğendiğim Alıntı:

Jim: I learned a new word today...Atom Bomb...It was like a white light in the sky...Like God taking a photograph...I saw it.



Empire of the Sun (1987) - Christian Bale


Etkileyici:

Jim' in uçak sevgisini belirginleştirmek için filmde dönemin gerçek savaş uçakları kullanılmış. Bu uçakları desteklemek ve zenginleştirmek için de 1/3 oranında küçültülmüş model uçaklardan yararlanılmış. Model olmalarına rağmen tam donanımlı, orjinalina sadık kalınarak yapılmış her uçak uzaktan kumanda ile kontol edilebiliyormuş. Beş buçuk metrelik kanat genişliğine sahip model uçakların pervanelerinde ise motorbisiklet motoru kullanılmış. Uçaklar, sinema tarihinde bir film için yapılmış en büyük model uçaklar olarak biliniyor.

Empire of the Sun (1987) - Christian Bale

Bir diğer etkileyici ayrıntı ise, filmde gördüğünüz bütün askerler gerçekte de Çin ordusuna mensup askerler. Çin ordusu tarafından film çekimlerini desteklemek için Spielberg' in komutasına verilen bir tabur asker son derece gerçekci bir görüntü sergiliyor.

Empire of the Sun (1987) - Filmde kullanılan gerçek askerler

İronik:

Filmin başında Jim kliseden eve gelirken evinin önünde Çinli, yaşlı bir dilenciye rastlar. Dilenci duvar dibine oturmuş elindeki boş teneke kutuyu kaldırıma vurup ses çıkararak sadaka dilenmektedir. Jim, yaşlı dilencinin yakarışlarına şaşkın bakışlarla karşılık verir. Ortalara doğru geldiğimizde ise, toplama kampında Japonlar tarafından tutsak edilen, İngiliz ve Amerikalı' ları ellerindeki boş teneke kaplar ve kaşıkları birbirine vurmak sureti ile açlıklarını dile getirirken görürüz.


Empire of the Sun (1987) - Çinli dilenci ve tutsak batılılar

Dokundurmaca:

İzlerken dikkatimi çeken iki ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Birincisi, filmin henüz başlarında Jim' i eve dönerken arabanın arka koltuğunda çizgi roman okurken görürüz. Okuduğu çizgi roman Atomic Avenue' ya ait Wings Comics' dir. 1940' lı senelerin, savaş pilotları ile ilgili çok sevilen çizgi romanlarından biri. Jim' in okuduğu, Mart ayına ait 67 inci sayı.

Empire of the Sun (1987) - Christian Bale

İkinci ayrıntı ise yine filmin başlarında Jim ailesi ile birlikte arabada giderken gözüme takılan bir kare. Arabanın yanından hızla geçen iki adamın kollarında Nazi partisine ait bantlar taşıyo olmaları. Acaba bay Spielberg bizlere, Nazi Almanya' sının etkilerinin taa Çin' e kadar uzandığını bir kere daha hatırlatmak ihtiyacını niye hissetti diye sormadan edemedim açıkcası.

Empire of the Sun (1987) - Nazi armalı Çinliler

Çin Halk Cumhuriyeti' nde çekilmiş ilk büyük Hollywood stüdyosu yapımı olarak 1987 National Board of Review' ın En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini alan Empire of the Sun, Shanghai sokaklarında doğu ile batı ve geçmiş ile bugün arasında adeta bir köprü kuruyor.Bu enerjiden güç alan Steven Spielberg de bizlere savaşın, ufak bir çocuğu yetişkin bir adama dönüştürüşünün çarpıcı hikayesini başarı ile aktrıyor. Severek izleyeceğiniz ve arşivinizde yer alması gerektiğine inandığım bir film.

Benim Notum:    8.2 / 10

İyi Seyirler,

Rabarbacı


1 yorum:

  1. Your reviews are so detailed and in-depth.
    They are really good!

    NeonBeats.Blogspot.com

    YanıtlaSil